HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ
BIRAKILMASI
(CMK. m.231)
Hakim müzakere aşamasında mahkumiyet
kararı verecekse bu yöndeki kararını iki şekilde verebilir;
1. Mahkûmiyet şeklindeki
hüküm fıkrası veya gerekçeli karar
2. Hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararı,
Eğer hâkimin vereceği karar 2. seçenekte
olduğu gibiyse, bu kararını aleni duruşmada okuyarak verir. Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması ile dava sonlanmaz, derdesttir. Bu
nedenle, denetim uygulanacak sanıklar hakkında bu denetim süresince dava
zamanaşımı da işlemeyip duracaktır. Hükmün açıklanması geri bırakılmışsa
hüküm sanık hakkında hukuki sonuç doğurmayacak, adli sicile de
işlemeyecektir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı hüküm çeşidi
olmadığı için gerekçesi de yazılmamaktadır. Doktrinde, hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında uygulanacak denetim süresinin
iyi halle geçirilmeyip tekrar kararın yazılması gerektiğinde müzakerenin bu
aşamasında arada geçen sürenin dosya hakkındaki bilgi ve alınan kararların
unutulması riski olmasından dolayı ve adil yargılama ilkesi gereğince
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına da gerekçe yazılması
görüşü mevcuttur. Kanaatimce de hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararının gerekçesinin yazılması gerekir. Çünkü gerek staj
gerekse de öğrenme amacıyla girdiğim Sulh ceza mahkemelerinin duruşmalarında
hâkimlerin sürekli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı vermesi
dikkatimi çekmiş ve CMK'nın 231. maddesinin hakimlerin vicdanlarını rahatlatmak
amacıyla kullandığı bir kurum haline geldiğini düşünmeye başladım. Başta hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı sanık lehine görünse bile, Sanığın
tamamen suçsuz olduğu bir yargılamada hâkimin yeterli araştırma ve kanaate
varamamasından ötürü (yetişkin sanık) 5 veya (çocuklar da) 3 yıllık denetim
süresine tabi tutulması ve bu sebeple insanların üzerine psikolojik olarak bir
yükümlülük kurulması haksız ve yersiz insan haklarına aykırı olacaktır. En
azından gerekçeli olarak yazılacak hükmün açıklanmasının geri bırakılması
kararı hâkimin yeterli araştırma yapıp sanık üzerinde verilen bu kararın ne
kadar yerinde olduğu anlaşılır olacaktır. Kaldı ki hükmün açıklanmasının geri
bırakılmasına ilişkin karar itiraz edilebilen ara karar niteliğindedir ve sanık
itiraz yoluyla geri bırakma kararının dayandığı mahkûmiyet kararının hukuka
uygunluğunu inceletme olanağına da sahip değildir. İtiraz edilen hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı üzerine itiraz mercii geri bırakmanın
objektif ve sübjektif koşullarının doğru takdir edilip edilmediğine ilişkindir,
suçun niteliğine veya suçun gerçekleşmiş olup olmadığına ilişkin bir inceleme
yapılmamaktadır. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı başkaca
bir kanun yoluna da gidilemediği için gerekçeli yazılması mümkün hale
getirilmelidir.