9 Kasım 2013 Cumartesi

ASKERLERİN SEVK TARİHLERİNDEN ÖNCEKİ VEYA SONRAKİ İŞLEDİKLERİ ADLİ VE ASKERİ SUÇLARDAN YARGILANMASI


Askeri Mahkemelerin Yetkili Olduğu Haller
1.      Öncelikle kişi ne zamandan itibaren asker sayılır?
Askerlik çağı, her erkeğin esas nüfus kütüğünde yazılı olan yaşına göre belirlenir. Askerlik kanunu m. 2’ de de açıkça bahsedilmiştir. Askerlik kanununa göre Askerlik çağı, Yoklama Devri, Muvazzaflık Hizmeti, Yedek Olmak  üzere 3 safhaya ayrılır. Yoklama devri Askerlik çağının başlangıcından muvazzaflık hizmetinin başlangıcına kadar geçen süredir. Muvazzaflık Hizmet süresi de kanunda belirlenen sürelerle sınırlıdır. Askerlik çağına gelmiş bütün kişilere asker diyemeyiz askerlik sıfatı askerlik şubesinden alınacak olan sevk tarihinden itibaren doğar ve askerlik hizmetinin sonuna kadar devam eder. Askerlik kanununun saydığı esaslar dışında muvazzaflık hizmeti yapılmadıkça kimse askerlik çağından çıkartılamaz.
2.      Askerlerin tutukluluk durumu ?
Askeri mahkemeler; kanunda aksi yazılı olmadıkça, asker kişlerin askeri suçları bunların askerler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. Askeri teşkilatın birde askeri savcılık kolu vardır. Askeri mahkeme kurulan her kıta komutanı veya askeri kurum amirinin refakatinde bir askeri savcı ile yeteri kadar askeri savcı vardır.
Tutuklama’da Askeri Savcıların Yetkisi : Teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya askeri kurum amirinin refakatindeki askeri savcının yetkisi, teşkilatında bulunduğu askeri mahkemenin yetkisi ile sınırlıdır.                                                                                          
Tutuklama kararı; Soruşturma evresinde askeri savcının veya teşkilatında askeri mhk. Kurulan kıt’a komutanı veya askeri kurum amirinin istemi üzerine, Kovuşturma evresinde ise askeri savcının istemi ile veya re’sen askeri mahkeme tarafından verilebilir. Kıt’a komutanları verdikler tutuklama kararının gerekçelerini askeri savcıya bildirirler. Askeri savcılar tutuklama istemini askeri mhk.’ye intikal ettrimekle yükümlüdürler.                                                      
Tutuklama nedenleri;  Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren olguların bulunması durumunda CMK’da belirtilen tutuklama nedenlerinden birinin varlığı halinde veya askeri disiplinin korunması amacıyla şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. CMK’daki tutuklama nedenleri Cmk m.100/2’de belirtilmiştir.            

                                    
    “CMK’DA SAYILAN NEDENLER:
a)        Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa,
b)       Şüpheli veya sanığın davranışları; delilleri yok etme gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları  üzerindeki baskı yapılması girişiminde bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturması halleri tutuklama nedenleridir.”

Şüpheli veya sanığın tutuklanmasından; yakınları, teşkilatında Askeri Mhk. kurulan kıt’a komutanı veya askeri kurum amiri ile şüpheli veya sanığın mensup olduğu askeri komutanı veya kurum amiri derhal haberdar edilir. Tutuklama kararına karşı şüpheli, sanık, askeri savcı, kıt’a komutanı veya askeri kurum amiri tutuklama kararının tebliğinden itibaren  yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu itirazlar tutuklama istemini inceleyen mahkemeye en yakın askeri mahkemeye yapılır. Bu mahkemenin vereceği karar kesindir.
Tutukluluk halinin devamı hakkında, soruşturma evresinde şüphelinin  tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk halinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda askeri savcının istemi üzerine tutuklama kararını veren mhk tarafından tutuklama nedenlerini de göz önünde tutarak karar verilir. Bu durumun incelenmesi hususunda şüpheli talepte bulunabilir. Askeri mhk’nin tutukluluk hali için vereceği karara karşı üç gün içinde bu mahkemeye en yakın askeri mhk’ne ititraz edilebilir. İtiraz üzerine verilecek karar kesindir. Tutuklular hükümlülerden ayrı bir yerde bulundurulur. Askeri tutukevinin kanun, yönetmelik ve emirlerle tespit edilmiş düzeni tutuklularca ihlal edilirse hükümlüler uygulanan tedbir ve disiplin cezaları ile tazyik olunur.
3.      Askerlerin yargılanma usulü?
Asker hakkında ihbar ve şikayetler, yetkili makamlara veya şüphelinin amiri olan askeri makama yapılır. Asker kişiler, şüpheli asker hakkında bulunacağı ihbar ve şikayet şüphelinin amiri olan askeri makama yapılır. C.Savcılarına veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç ihbar ve şikayetler ise yetkili askeri savcıya gönderilir. Kıt’a komutanı veya askeri kurum amirine yapılan ihbar ve şikayetler veya bu kişilerin doğrudan öğrendiği askeri yargıya tabi suçlar hakkındaki evrakı adli yönden bağlı olduğu komutanlığa gönderir. İhbar ve şikayetlerde kişi ve olayın belirtilmesi, iddiaların ciddi delillere dayanması, dilekçe sahibinin ad soyad ve imzası ve iş veya ikamet adresi  bulunmalıdır. Aksi halde ihbar ve şikayet işleme konulmaz. Cumhuriyet savcılıklarına veya zabıta makam ve memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç ihbar ve şikayetleri şüphelinin amiri olan makama gönderilir.
     Askeri birlik komutanı veya askeri kurum amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikayet olunan veyahut diğer suretle öğrendiği, askeri mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir bir vak’a raporu düzenler ve adlî yönden bağlı bulunduğu askeri mahkemenin teşkilatında kurulduğu kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine gönderir.
     Teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıt’a komutanı veya askeri kurum amiri, suç evrakını inceledikten sonra askeri savcıya gönderir ve şüphelinin tutuklanmasını isterse bu husustaki istemini de bildirir.
     Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar veya gecikmesinde sakınca umulan hallerde askeri savcılar derhal soruşturmaya başlarlar. Zorunluluk halinde bu soruşturma bir disiplin subayı tarafından da yapılabilir. Bu hallerde durum derhal yetkili askeri mahkemenin teşkilatında kurulduğu komutan veya askeri kurum amirine bildirilir.
Cumhuriyet savcıları, zabıta makam ve memurları ve askeri amirler askeri savcının işe el koymasına kadar eylemin sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde sakınca umulan tedbirleri alırlar. Askeri Savcılar bu şekilde bir suçun işlendiğini öğrenmişse, kamu davasının açılmasına gerek olup olmadığına karar vermek üzere derhal soruşturma yapar. Şüphelinin ikrarı mevcut olsa dahi öz vakıanın soruşturulması gerekir. Askeri savcı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil yargılamanın yapılabilmesi için, kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almak ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Askeri, adli ve diğer kolluk görevlileri, askeri savcının soruşturmaya ilişkin bütün emirlerini gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Bu emirler yazılı; acele hâllerde sözlü olarak verilir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir. Diğer kamu görevlileri de soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve belgeleri talep eden askeri savcıya vakit kaybetmeksizin temin etmekle yükümlüdür. Bundan sonraki safhalar sırasıyla Duruşma Hazırlığı, Duruşma Usulü ve Kanun Yolları şekinde devam eder.
Adli Mahkemelerin Yetkili Olduğu Haller
 4.    Asker kişilerin sevk tarihinden önceki veya sonraki  adli suçlarından yargılanması durumu?

Milli Savunma Bakanlığı tarafından, o yıl askerlik çağına girenler ile bir önceki sene ertesi yıla terk edilenlerin yoklamalarının yapılacağı, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu aracılığıyla duyurulur. Bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir. Çağrılan kişiler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimliğini ve öğrenim durumlarını gösterir belgeler ile birlikte yurt içinde askerlik şubelerinde, yabancı ülkelerde ise bulundukları yerin elçilik veya konsolosluklarında bizzat bulunmaya mecburdurlar. Bizzat bulunamayacak derecede hastalık
veya engelli olanlarla, hükümlü, tutuklu veya lise veya yükseköğrenimde olup henüz okullarını bitirmemiş olanlar hastalıkları veya engellilikleri hakkında usulüne uygun rapor veya okumakta oldukları okuldan verilmiş veya elçilik veya konsolosluklardan onaylı öğrenim durumlarını gösterir belge göndermeye ve hükümlülük veya tutukluluklarının nedenini bildirmeye, askerlik şubeleri ve elçilik veya konsolosluklar da bu husustan haber verilmiş olsun olmasın ihtiyar meclis ve heyetlerinden ve sair kişilerden ve ilgili kurumlardan yapılacak işlemleri sormaya ve askerliklerini bu sorgu neticesine ve muayenelerine göre kararlaştırmaya mecburdurlar. İlçeleri dışındaki askerlik şubelerine ve elçilik veya konsolosluklara gidenlerin yapılan yoklamaları, bekletilmeksizin yerli askerlik şubelerine, varsa rapor ve öğrenim belgeleri ve hapislik veya tutukluluk nedenleri ile birlikte bildirilir ve bu gibilerin askerlikleri bu bilgilere göre kararlaştırılır. Yoklamaları yapılanlar, askerliğe elverişli olanlar veya askerliğe elverişli olmayanlar olarak ikiye ayrılırlar. Askerliğe elverişli olmayanlar asker edilmezler. Askerliğe elverişli olup olmadıklarının tespiti için asker hastanesine gönderilmelerinde zaruret görülenlerin, yol ve iaşe bedelleri ile asker hastanesinde teşhis amacıyla geçen süreler için iaşe bedelleri Devletçe ödenir. Yoklama sırasında askerlik şubesine gelmemiş olan kişiler gelmeme sebebini bildirmezse yoklama kaçağı kabul edilir. Yoklama kaçakları askerlik ödevlerini yerine getirmek amacıyla yakalanmaları sağlanabilir. Yakalanan ve muhafaza altına alınan yükümlüler vakit geçirmeksizin en geç yirmidört saat içinde en yakın yer askerlik şubesine getirilirler. Askerlik şubesince teslim alınamayan yükümlüler, ilgili kolluk kuvveti tarafından hazırlanan tutanağa istinaden derhal serbest bırakılırlar.
      Yoklama sırasında Askerllik kanununda belirtilen nedenlerle askerlik yapamayacakları anlaşılanların işlemleri ertelenir. Erteleme hallerinden, kanunda askere alınmadan önce adli suçlardan mevkuf ve mahkum olanlar ve diğer hallere mevcut olanların yoklama, celb, sevk gibi her türlü askerlik işlemleri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak ertelenir.
Sevke tabi iken celb döneminin son sevk gününden önce veya bakaya ya da yoklama kaçağı durumuna düştükten sonra ceza evine kapatılanların sevkleri tahliye tarihlerine kadar ertelenir. Yoklama kaçağı veya bakaya(Askerlik çağına girenlerden yoklamalarını yaptıarak askerlik kararı aldıkları halde çağrıldıklarında gelmeyen veya gelipte kıt’alarına gitmeden toplandıkları yerden ayrılmaya denir.) durumunda iken cezaevine kapatılanlar tahliyelerini müteakip derhal askere sevk edilirler. Bakaya kalmadan cezaevine alınanlar tahliyelerini takip eden ilk celp döneminde askere sevk edilirler.

5.      Muvazzaf hizmeti yaparken adli bir suç işlendiği takdirde tutkluluk ve yargılama durumu nasıl olacaktır?

Er ve erbaşlar ile yedek subayların askere girmeden veya silah altına çağırılmadan önce işledikleri yukarı haddi iki yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara ait davalarda soruşturma ve kovuşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar geri bırakılır. T.S.K’dan çıkarmayı gerektiren suçlardan sanık yedek subaylar hakkında bu hüküm uygulanmaz. Savaş halinde, silah altında bulunan veya silah altına çağırılan bütün asker kişiler aleyhine adliye mahkemelerinin görevine giren suçlardan aşağı haddi beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektirenler hariç olmak üzere, şüpheli veya sanık bulundukları diğer suçlara ait soruşturma ve kovuşturma işlemleri barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri bırakılır.
T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ E. 1995/12099 K. 1995/13507 T. 29.11.1995
• 6831 SAYILI YASAYA AYKIRILIK ( Asker Olan Sanık Hakkındaki Davanın Terhisine Kadar Geri Bırakılması )
• ASKER OLAN SANIK HAKKINDAKİ DAVANIN TERHİSİNE KADAR GERİ BIRAKILMASI ( Askeri Mahkemeler Kanunundaki Haddin Aşmaması Nedeniyle )
• KAMU DAVASININ GERİ BIRAKILMASI ( Asker Olan Sanık Hakkındaki Davanın Terhisine Kadar Geri Bırakılması )
6831/m.91, 353/m.20/1
ÖZET : Asker olduğu anlaşılan sanığın, sevk maddesinde öngörülen ceza, nevi ve miktar itibariyle 353 sayılı Yasanın 20 /1. maddesindeki haddi aşmıyorsa hakkındaki kamu davası terhisine kadar geri bırakılmalıdır.                                                                                                        
DAVA : 6831 sayılı Yasanın 91/1-3-son, 647 sayılı kanunun 4. maddeleri gereğince neticeden 2.760.000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, cezasının teciline, tazminat, nisbi harç ve yargılama giderinin sanıktan tahsiline dair mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; 
gereği görüşülüp düşünüldü.                                                               
KARAR : Dava dosyası içeriğine, yapılan duruşmaya, toplanan delillere ve gerekçeye göre, yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, ancak;                                                             
Yargılama esnasında asker olduğu anlaşılan sanık hakkındaki kamu davasının sevk maddelerinde öngörülen cezanın nevi ve miktarı itibariyle 353 sayılı askeri mahkemeler kuruluş ve yargılama usulü kanunun 20/1 maddeleri gereğince terhisine kadar geri bırakılması gerektiğinin gözetilmemesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ), 29.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.

KAYNAKÇA:
·        Askerlik kanunu
·        Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu


 Stj. Av. Mustafa TAHAN
mustaffatahan@gmail.com



      

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder