Askeri Mahkemelerin
Yetkili Olduğu Haller
1.
Öncelikle kişi ne zamandan itibaren
asker sayılır?
Askerlik
çağı, her erkeğin esas nüfus kütüğünde yazılı olan yaşına göre belirlenir.
Askerlik kanunu m. 2’ de de açıkça bahsedilmiştir. Askerlik kanununa göre
Askerlik çağı, Yoklama Devri, Muvazzaflık Hizmeti, Yedek Olmak üzere 3 safhaya ayrılır. Yoklama devri
Askerlik çağının başlangıcından muvazzaflık hizmetinin başlangıcına kadar geçen
süredir. Muvazzaflık Hizmet süresi de kanunda belirlenen sürelerle sınırlıdır.
Askerlik çağına gelmiş bütün kişilere asker diyemeyiz askerlik sıfatı askerlik
şubesinden alınacak olan sevk tarihinden itibaren doğar ve askerlik hizmetinin
sonuna kadar devam eder. Askerlik kanununun saydığı esaslar dışında muvazzaflık
hizmeti yapılmadıkça kimse askerlik çağından çıkartılamaz.
2.
Askerlerin tutukluluk durumu ?
Askeri
mahkemeler; kanunda aksi yazılı olmadıkça, asker kişlerin askeri suçları bunların
askerler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleri ile ilgili olarak
işledikleri suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler. Askeri teşkilatın
birde askeri savcılık kolu vardır. Askeri mahkeme
kurulan her kıta komutanı veya askeri kurum amirinin refakatinde bir askeri
savcı ile yeteri kadar askeri savcı vardır.
Tutuklama’da Askeri Savcıların Yetkisi
: Teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıta komutanı veya
askeri kurum amirinin refakatindeki askeri savcının yetkisi, teşkilatında
bulunduğu askeri mahkemenin yetkisi ile sınırlıdır.
Tutuklama kararı; Soruşturma
evresinde askeri savcının veya teşkilatında askeri mhk. Kurulan kıt’a komutanı
veya askeri kurum amirinin istemi üzerine, Kovuşturma evresinde ise askeri
savcının istemi ile veya re’sen askeri mahkeme tarafından verilebilir. Kıt’a
komutanları verdikler tutuklama kararının gerekçelerini askeri savcıya
bildirirler. Askeri savcılar tutuklama istemini askeri mhk.’ye intikal
ettrimekle yükümlüdürler.
Tutuklama nedenleri; Kuvvetli suç şüphesinin varlığını
gösteren olguların bulunması durumunda CMK’da belirtilen tutuklama
nedenlerinden birinin varlığı halinde veya askeri disiplinin korunması amacıyla
şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. CMK’daki tutuklama
nedenleri Cmk m.100/2’de belirtilmiştir.
“CMK’DA SAYILAN NEDENLER:
a)
Şüpheli veya sanığın kaçması,
saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa,
b)
Şüpheli veya sanığın davranışları;
delilleri yok etme gizleme veya değiştirme, tanık, mağdur veya başkaları üzerindeki baskı yapılması girişiminde
bulunma, hususlarında kuvvetli şüphe oluşturması halleri tutuklama
nedenleridir.”
Şüpheli veya sanığın tutuklanmasından; yakınları,
teşkilatında Askeri Mhk. kurulan kıt’a komutanı veya askeri kurum amiri ile
şüpheli veya sanığın mensup olduğu askeri komutanı veya kurum amiri derhal haberdar
edilir. Tutuklama kararına karşı şüpheli, sanık, askeri savcı, kıt’a komutanı
veya askeri kurum amiri tutuklama kararının tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edebilir. Bu itirazlar
tutuklama istemini inceleyen mahkemeye en yakın askeri mahkemeye yapılır. Bu
mahkemenin vereceği karar kesindir.
Tutukluluk halinin devamı hakkında, soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç
otuzar günlük süreler itibarıyla tutukluluk halinin devamının gerekip
gerekmeyeceği hususunda askeri savcının istemi üzerine tutuklama kararını veren
mhk tarafından tutuklama nedenlerini de göz önünde tutarak karar verilir. Bu
durumun incelenmesi hususunda şüpheli talepte bulunabilir. Askeri mhk’nin
tutukluluk hali için vereceği karara karşı üç gün içinde bu mahkemeye en yakın
askeri mhk’ne ititraz edilebilir. İtiraz üzerine verilecek karar kesindir.
Tutuklular hükümlülerden ayrı bir yerde bulundurulur. Askeri tutukevinin kanun,
yönetmelik ve emirlerle tespit edilmiş düzeni tutuklularca ihlal edilirse
hükümlüler uygulanan tedbir ve disiplin cezaları ile tazyik olunur.
3.
Askerlerin
yargılanma usulü?
Asker hakkında ihbar
ve şikayetler, yetkili makamlara veya şüphelinin amiri olan askeri makama
yapılır. Asker kişiler, şüpheli asker hakkında bulunacağı ihbar ve şikayet
şüphelinin amiri olan askeri makama yapılır. C.Savcılarına veya zabıta makam ve
memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç ihbar ve şikayetler ise yetkili
askeri savcıya gönderilir. Kıt’a komutanı veya askeri kurum amirine yapılan ihbar
ve şikayetler veya bu kişilerin doğrudan öğrendiği askeri yargıya tabi suçlar
hakkındaki evrakı adli yönden bağlı olduğu komutanlığa gönderir. İhbar ve
şikayetlerde kişi ve olayın belirtilmesi, iddiaların ciddi delillere dayanması,
dilekçe sahibinin ad soyad ve imzası ve iş veya ikamet adresi bulunmalıdır. Aksi halde ihbar ve şikayet
işleme konulmaz. Cumhuriyet savcılıklarına veya
zabıta makam ve memurlarına yapılacak askeri yargıya tabi suç ihbar ve şikayetleri
şüphelinin amiri olan makama gönderilir.
Askeri birlik komutanı veya askeri kurum
amiri maiyetinden birinin kendisine ihbar veya şikayet olunan veyahut diğer
suretle öğrendiği, askeri mahkemelerin görev alanına giren suçları hakkında
şüphelinin kimliğini, isnat olunan suçu ve bu suçun delillerini gösterir
bir vak’a raporu düzenler ve adlî yönden bağlı bulunduğu askeri
mahkemenin teşkilatında kurulduğu kıt’a komutanı veya askerî kurum amirine
gönderir.
Teşkilatında askeri mahkeme kurulan kıt’a
komutanı veya askeri kurum amiri, suç evrakını inceledikten sonra askeri
savcıya gönderir ve şüphelinin tutuklanmasını isterse bu husustaki istemini de
bildirir.
Ağır ceza mahkemesinin görevine giren suçlar
veya gecikmesinde sakınca umulan hallerde askeri savcılar derhal soruşturmaya
başlarlar. Zorunluluk halinde bu soruşturma bir disiplin subayı tarafından da
yapılabilir. Bu hallerde durum derhal yetkili askeri mahkemenin teşkilatında
kurulduğu komutan veya askeri kurum amirine bildirilir.
Cumhuriyet savcıları, zabıta makam ve
memurları ve askeri amirler askeri savcının işe el koymasına kadar eylemin
sübut vasıtalarının ve delillerinin kaybolmasını önleyecek, gecikmesinde
sakınca umulan tedbirleri alırlar. Askeri Savcılar bu şekilde bir suçun
işlendiğini öğrenmişse, kamu davasının açılmasına gerek olup olmadığına karar
vermek üzere derhal soruşturma yapar. Şüphelinin ikrarı mevcut olsa dahi öz
vakıanın soruşturulması gerekir. Askeri savcı, maddî gerçeğin
araştırılması ve adil yargılamanın yapılabilmesi için, kolluk görevlileri
marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza
altına almak ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. Askeri, adli ve
diğer kolluk görevlileri, askeri savcının soruşturmaya ilişkin bütün emirlerini
gecikmeksizin yerine getirmekle yükümlüdür. Bu emirler yazılı; acele hâllerde
sözlü olarak verilir. Sözlü emir, en kısa sürede yazılı olarak da bildirilir.
Diğer kamu görevlileri de soruşturma kapsamında ihtiyaç duyulan bilgi ve
belgeleri talep eden askeri savcıya vakit kaybetmeksizin temin etmekle
yükümlüdür. Bundan sonraki safhalar sırasıyla Duruşma Hazırlığı, Duruşma
Usulü ve Kanun Yolları şekinde devam eder.
Adli
Mahkemelerin Yetkili Olduğu Haller
4. Asker kişilerin sevk tarihinden önceki veya sonraki adli suçlarından yargılanması durumu?
Milli Savunma
Bakanlığı tarafından, o yıl askerlik çağına girenler ile bir önceki sene ertesi
yıla terk edilenlerin yoklamalarının yapılacağı, Türkiye Radyo Televizyon
Kurumu aracılığıyla duyurulur. Bu duyuru yükümlülere tebliğ mahiyetindedir.
Çağrılan kişiler, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası bulunan kimliğini ve
öğrenim durumlarını gösterir belgeler ile birlikte yurt içinde askerlik şubelerinde,
yabancı ülkelerde ise bulundukları yerin elçilik veya konsolosluklarında bizzat
bulunmaya mecburdurlar. Bizzat bulunamayacak derecede hastalık
veya engelli
olanlarla, hükümlü, tutuklu veya lise veya yükseköğrenimde olup henüz
okullarını bitirmemiş olanlar hastalıkları veya engellilikleri hakkında usulüne
uygun rapor veya okumakta oldukları okuldan verilmiş veya elçilik veya
konsolosluklardan onaylı öğrenim durumlarını gösterir belge göndermeye ve
hükümlülük veya tutukluluklarının nedenini bildirmeye, askerlik şubeleri ve
elçilik veya konsolosluklar da bu husustan haber verilmiş olsun olmasın ihtiyar
meclis ve heyetlerinden ve sair kişilerden ve ilgili kurumlardan yapılacak
işlemleri sormaya ve askerliklerini bu sorgu neticesine ve muayenelerine göre
kararlaştırmaya mecburdurlar. İlçeleri dışındaki askerlik şubelerine ve elçilik
veya konsolosluklara gidenlerin yapılan yoklamaları, bekletilmeksizin yerli
askerlik şubelerine, varsa rapor ve öğrenim belgeleri ve hapislik veya
tutukluluk nedenleri ile birlikte bildirilir ve bu gibilerin askerlikleri bu
bilgilere göre kararlaştırılır. Yoklamaları yapılanlar, askerliğe
elverişli olanlar veya askerliğe elverişli olmayanlar olarak ikiye ayrılırlar.
Askerliğe elverişli olmayanlar asker edilmezler. Askerliğe elverişli olup
olmadıklarının tespiti için asker hastanesine gönderilmelerinde zaruret
görülenlerin, yol ve iaşe bedelleri ile asker hastanesinde teşhis amacıyla
geçen süreler için iaşe bedelleri Devletçe ödenir. Yoklama sırasında askerlik
şubesine gelmemiş olan kişiler gelmeme sebebini bildirmezse yoklama kaçağı
kabul edilir. Yoklama kaçakları askerlik ödevlerini yerine getirmek amacıyla
yakalanmaları sağlanabilir. Yakalanan ve muhafaza altına alınan yükümlüler
vakit geçirmeksizin en geç yirmidört saat içinde en yakın yer askerlik şubesine
getirilirler. Askerlik şubesince teslim alınamayan yükümlüler, ilgili kolluk
kuvveti tarafından hazırlanan tutanağa istinaden derhal serbest bırakılırlar.
Yoklama sırasında Askerllik kanununda
belirtilen nedenlerle askerlik yapamayacakları anlaşılanların işlemleri
ertelenir. Erteleme hallerinden, kanunda askere alınmadan önce adli suçlardan
mevkuf ve mahkum olanlar ve diğer hallere mevcut olanların yoklama, celb, sevk
gibi her türlü askerlik işlemleri, Milli Savunma Bakanlığı tarafından
belirlenecek usul ve esaslara uygun olarak ertelenir.
Sevke tabi iken
celb döneminin son sevk gününden önce veya bakaya ya da yoklama kaçağı durumuna
düştükten sonra ceza evine kapatılanların sevkleri tahliye tarihlerine kadar
ertelenir. Yoklama kaçağı veya bakaya(Askerlik
çağına girenlerden yoklamalarını yaptıarak askerlik kararı aldıkları halde
çağrıldıklarında gelmeyen veya gelipte kıt’alarına gitmeden toplandıkları
yerden ayrılmaya denir.) durumunda iken cezaevine kapatılanlar tahliyelerini
müteakip derhal askere sevk edilirler. Bakaya kalmadan cezaevine alınanlar
tahliyelerini takip eden ilk celp döneminde askere sevk edilirler.
5. Muvazzaf hizmeti yaparken adli bir suç işlendiği takdirde
tutkluluk ve yargılama durumu nasıl olacaktır?
Er ve erbaşlar
ile yedek subayların askere girmeden veya silah altına çağırılmadan önce
işledikleri yukarı haddi iki yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara ait
davalarda soruşturma ve kovuşturma işlemleri askerliklerini bitirmelerine kadar
geri bırakılır. T.S.K’dan çıkarmayı gerektiren suçlardan sanık yedek subaylar
hakkında bu hüküm uygulanmaz. Savaş halinde, silah altında bulunan veya silah
altına çağırılan bütün asker kişiler aleyhine adliye mahkemelerinin görevine
giren suçlardan aşağı haddi beş yıl ve daha fazla hapis cezasını gerektirenler
hariç olmak üzere, şüpheli veya sanık bulundukları diğer suçlara ait soruşturma
ve kovuşturma işlemleri barışa veya askerliklerinin bitimine kadar geri
bırakılır.
T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ E.
1995/12099 K. 1995/13507 T. 29.11.1995
• 6831 SAYILI YASAYA AYKIRILIK ( Asker
Olan Sanık Hakkındaki Davanın Terhisine Kadar Geri Bırakılması )
• ASKER OLAN SANIK HAKKINDAKİ DAVANIN
TERHİSİNE KADAR GERİ BIRAKILMASI ( Askeri Mahkemeler Kanunundaki Haddin
Aşmaması Nedeniyle )
• KAMU DAVASININ GERİ BIRAKILMASI ( Asker
Olan Sanık Hakkındaki Davanın Terhisine Kadar Geri Bırakılması )
ÖZET : Asker olduğu anlaşılan sanığın, sevk maddesinde öngörülen ceza, nevi ve
miktar itibariyle 353 sayılı Yasanın 20 /1.
maddesindeki haddi aşmıyorsa hakkındaki kamu davası terhisine kadar geri
bırakılmalıdır.
DAVA
: 6831 sayılı Yasanın 91/1-3-son,
647 sayılı kanunun 4.
maddeleri gereğince neticeden 2.760.000 lira ağır para cezası ile
mahkumiyetine, cezasının teciline, tazminat, nisbi harç ve yargılama giderinin
sanıktan tahsiline dair mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak
okunarak;
gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : Dava dosyası içeriğine, yapılan duruşmaya, toplanan
delillere ve gerekçeye göre, yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,
ancak;
Yargılama esnasında asker olduğu anlaşılan sanık hakkındaki kamu
davasının sevk maddelerinde öngörülen cezanın nevi ve miktarı itibariyle 353
sayılı askeri mahkemeler kuruluş ve yargılama usulü kanunun 20/1
maddeleri gereğince terhisine kadar geri bırakılması gerektiğinin
gözetilmemesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş müdahil idarenin temyiz itirazları bu itibarla yerinde
görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi ( BOZULMASINA ),
29.11.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi.
KAYNAKÇA:
·
Askerlik kanunu
·
Askeri Mahkemeler Kuruluşu Ve Yargılama Usulü Kanunu
Stj. Av. Mustafa TAHAN
mustaffatahan@gmail.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder